Sosyal medya sayfasında yaptığı açıklamada eski Milletvekili Ahmet Kabil şunları yazdı’’ Osmanlı imparatorluğu döneminde 1918'de kurulan KÜRT TEALİ CEMİYETİ 20 Ocak 1919'da İstanbul'da ki İngiliz yüksek komiserliğine başvurarak, doğuda Kürtlere devlet verilmesini talep eder. O tarihten sonra İngilizlerin Doğu Anadolu'da Kürtlerin ayrılıkçı bir Kürt devleti kurulması faaliyeti başlamış olur.Bir harita oluştururlar, Hatay Kahramanmaraş, Sivas ve Güneyi Kürdistan olarak yer alır. Türkiye-İran- Irak ve Suriye'den kopartılan topraklarda yeni bir Kürt devleti talebi başlamıştır.
Bugün günümüzde terörsüz Türkiye sürecinde dem parti ile PKK’nın hedeflediği harita aynı haritadır. Suriye-Irak ayağı tamam, sıra Türkiye ve İran’da. İngilizlerin hedefleri ile ABD’nin hedefleri aynıdır.
1919 Şubat ayında milli mücadeleye karşı İstanbul'da kurulan diğer bir örgüt sözde Teali-i İslam cemiyeti hilafete mutlak itaati savunur, hedefleri Mustafa Kemal Paşa ve Kuvayi Milliye idi. Bu faaliyetler düşman ülkelerin hevesini artırırdı ve Osmanlı devletinin sonunu getirdi. Balkan savaşları bu dönemde yaşandı. Yine 2025'te de hedef aynı. Türkiye, Atatürk ve Cumhuriyet. Bu defa hedef genişledi. Erzincan-Erzurum- Kars hatta ABD'nin yayınladığı haritalarda Trabzon-Rize ve Artvin'de kürdistan olarak gösterilmektedir.
Türkiye'yi parçalama gayretleri amacıyla 1978'de kürdistan işçi partisi adıyla terör örgütü kuruldu ve 1985 yılında köy baskınları, toplu katliamlar başlatıldı. 1994-1999 yılları arasında yapılan operasyonlarla bu örgüte çok ağır kayıplar verdirildi.1999 yılında terörist başı yakalanıp Türkiye'ye teslim edildi.
3 Kasım 2002 seçimlerinde siyasi iktidar değişti. Bu dönemde terör neredeyse bitmişti.2002 yılında Millî Savunma Bakanlığı kayıtlarında Türkiye'de ki şehit sayısı sadece 6 güvenlik görevlisidir.
AÇILIM DENİLDİ, PKK 1.000 ARAÇLA ŞENLİK YAPTI
2004 yılından itibaren PKK tekrar terör eylemlerine başladı.19 Ekim 2009'da terörist başı Öcalan’ın çağrısı ile Kuzey Irak'tan 34 PKK’lı terörist, terörist kıyafeti ile Habur sınır kapısından Türkiye'ye giriş yaptı. Açılımın en berbatı o zaman yapıldı. Serbest bırakılan teröristler Bin araçlık konvoyla Diyarbakır'a girip şenlik yaptılar.
Bu açılımın tarihi çok önemliydi çünkü 12 Haziran 2011'de genel seçimler yapılacaktı. Bu seçimlerden önce 2009 yılında da AKP iktidarı çadırlarda mahkemeler kurup hakimler ve savcılar getirerek sözde mahkeme. Açılım yapıyoruz diye getirdikleri teröristlerin hiçbiri pişman olduk demedikleri halde hepsi af edildi.
16 Kasım 2013'te Irak kürdistan bölgesel yönetim başkanı Mesut Barzani ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Erdoğan Diyarbakır'da görüştüler.
Bu tarihlerde daha geniş kapsamlarda açılımlar yapıldı. Çünkü 30 Mart 2014'te yerel seçimler ve 10 Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Ayrıca 15 Haziran 2015’te genel seçimler yapılacaktı.
Güvenlik güçlerimize bu dönemde operasyonlara izin verilmedi, PKK terör örgütü bu boşluğu değerlendirip boş durmadı.
Türkiye'ye en az 80.000 silah ve 63 ton patlayıcı madde sanki açıktan serbestçe depoladılar. Terör arttı, 63 kişiden oluşan akil insanlar heyeti kurdular, heyet 10 Nisan 2013'te ikna çalışmalarına başladılar. Akil insanlar Güneydoğu dışında gittikleri her yerde protesto ile karşılandılar.
Sözde “Analar ağlamasın” sloganı vardı, çok değil 2 yıl sonra hep beraber şehitlerimize ağlamaya başladık. Sözde akil insanlar ikna çalışmaları yapıyor o sırada PKK Güneydoğu'da silah ve patlayıcı madde depoluyor, hendekler kazıyor ve gençlik örgütlenmeleri yapıyordu. PKK kurulduğu günden sonra o tarihlerde terör gücünü zirveye ulaştırdı.
2024 DE GÖZ BOYAMA BAŞLADI
Ve geldik Kasım 2024‘e yeni bir göz boyama ile terörsüz Türkiye faaliyetleri başladı. Bir tarafta Türkiye'yi bölmeyi sağlayacak hem de PKK’nın desteğini alıp tekrar 2028 seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı seçiminde destek sağlayacaktı.
Slogan PKK “silah bıraktı”. Kendini fesih edecek deyip halkı bir daha yanıltacaklardı. Suriye'de ki pkk-ypg- sdg'nin silah bırakmayacağı kesin dille ifade edilmektedir. Yani PKK’nın ancak %3 en çok %5'i nin silah bırakacağı tahmin ediliyor. Silah bıraktığı görüntülenen bu teröristlerinde örgüt ismi değiştirip ypg-pyd ve sdg gibi örgütlerde faaliyet gösterecekleri tahmin ediliyor.
Referanduma gidilirse halkın bu anayasada Ulus Devlet yapısını yok edecek değişikliklere halkımızın %70 oy vermeyeceği ve bugüne kadar yapılan bütün açılımların Türkiye'nin aleyhinde olduğu kesindir. Daha önce ki açılımlarda olduğu gibi terörü bırakmayacaklar, teröristlerin ve yandaşların hayalleri gerçekleşmeyecektir. NOT: Bu yazımda araştırmacı yazar Sn.Naim Babüroğlu'nun yazılarından yararlanılmıştır.
Haber-Foto: İSMET KÖSOĞLU