Fatih Sultan KAR

Tarih: 04.05.2023 14:27

POTOMYALI BİR GÜZEL İNSAN: Dr. MEHMET ALİ GÜVEN

Facebook Twitter Linked-in

 Meh­met Ali Güven, so­ya­dı gibi güven veren bir in­san­dı. Ver­di­ği hiz­met­ler­de mad­di­ya­tı hep geri plan­da tu­tar­dı. Ken­di­si­ni öy­le­si­ne ye­tiş­tir­miş­ti ki ih­ti­sa­sı olsun ol­ma­sın her türlü has­ta­lı­ğa ba­kar­dı. Si­ya­si bir kim­li­ği ol­ma­sı­na kar­şın has­ta­la­ra, in­san­la­ra asla par­ti­zan­ca yak­laş­maz­dı. Geniş bir kü­tüp­ha­ne­si vardı. Ki­tap­la­rı in­san­la­rın kul­la­nı­mı­na, fay­da­sı­na açar­dı.
RİZE HÜ­KÜ­MET TABİBİ
1910 yı­lın­da Rize Gü­ney­su Or­ta­köy’de (Setoz) doğdu. Ba­ba­sı mem­le­ke­ti­mi­zin meş­hur ule­ma­la­rın­dan Ri­ze­li Hacı Tahir Efen­di, an­ne­si Lüt­fi­ye Hanım’dır. İlk orta ve lise tah­si­li­ni Trab­zon’da yaptı. 1934 yı­lın­da Trab­zon Li­se­si’nden, 1942 yı­lın­da ise İstan­bul Üni­ver­si­te­si Tıp Fa­kül­te­si’nden mezun oldu. Aynı yıl Havva Hanım ile ev­len­di. 1943-45 yıl­la­rı ara­sın­da as­ker­lik gö­re­vi­ni ye­ri­ne ge­tir­di. 1945 yı­lın­da Rize’de hü­kü­met ta­bi­bi ola­rak gö­re­ve baş­la­dı. 1951 yı­lın­da Zon­gul­dak’a ta­yi­ni çı­kın­ca hü­kü­met ta­bip­li­ği gö­re­vin­den ay­rıl­dı. Bu ta­rih­ten sonra özel mu­aye­ne­ha­ne aça­rak 1962 yı­lı­na kadar hem­şe­ri­le­ri­ne hiz­met etti. 1962 yı­lın­da gir­di­ği SSK he­kim­li­ğin­den 1979 yı­lın­da emek­li oldu.
RİZE’YE RİZELİ’YE ÇOK HİZMETİ DO­KUN­DU
Bir ara özel bir has­ta­ne­de de baş­he­kim­lik yaptı. Özel mu­aye­ne­ha­ne­sin­de öm­rü­nün so­nu­na kadar hem­şe­ri­le­ri­nin sağ­lık so­run­la­rıy­la ya­kın­dan il­gi­le­ne­rek hiz­met­te kusur et­me­di. Mer­hum Dr. Meh­met Ali Güven, bir ara si­ya­set­le de ya­kın­dan il­gi­le­ne­rek 1951-62 yıl­la­rı ara­sın­da CHP Rize Mer­kez İlçe Baş­kan­lı­ğı gö­re­vi­ni yü­rüt­tü. Ri­zes­por’un ku­ru­lu­şu­na katkı sağ­la­mak ama­cıy­la 1968 yı­lın­da ka­pa­tı­lan Rize ili­nin köklü ku­lüp­le­rin­den Gü­neşs­por’un ku­ru­cu­la­rı ara­sın­da yer al­mış­tı. Kı­zı­lay, Verem Savaş Der­ne­ği, Çocuk Esir­ge­me Ku­ru­mu, Ata­türk Der­ne­ği, Okut­ma Der­ne­ği gibi sivil top­lum ku­ru­luş­la­rın­da aktif gö­rev­ler­de bu­lun­muş­tur. Bir dö­nem­de CHP’den mil­let­ve­ki­li adayı oldu. Köklü bir aile­den gelen Dr. Güven, müftü ve mü­der­ris olan de­de­si Hacı Meh­met Ali Efen­di ve Ara­bi-Fa­ri­si mü­der­ri­si olan ba­ba­sı Hacı Tahir Efen­di’den kalan aile kü­tüp­ha­ne­si­ni mu­ha­fa­za ede­rek gü­nü­mü­ze kadar ta­şı­mış­tır.
De­de­si, Hacı Meh­met Ali Efen­di
De­de­si Hacı Meh­met Ali Efen­di pa­di­şa­hın huzur ho­ca­la­rın­dan­dı. Gü­ney­su’ya cami yap­tır­ma­yı he­def­le­miş ve bunun için pa­di­şah­tan des­tek sözü al­mış­tı. Al­dı­ğı sözle Gü­ney­su’ya git­miş ve işe ko­yul­muş­ken, söz veren pa­di­şah dü­şü­rül­müş­tü. Hacı Meh­met Ali Efen­di, baş­la­dı­ğı ha­yır­lı işi yarım bı­rak­ma­yıp, hal­kın da yar­dı­mıy­la cami in­şa­atı­nı yine de bi­tir­di. 1854 yı­lın­da Or­ta­köy’de doğdu. İlk tah­si­li­ni mem­le­ke­tin­de yaptı. Daha sonra İstan­bul'a me­şa­hir-i ule­ma-i enam­dan Nafiz Ahmet Şakir Efen­di’nin ikin­ci ter­tip ders hal­ka­sı­na dahil ola­rak 1892'de ica­zet­na­me aldı. Bir müd­det Adana ili müf­tü­lü­ğü, bir müd­det de Ka­ğıt­ha­ne Em­ri­mu Elhaç Meh­met Efen­di Med­re­se­si’nde mü­der­ris­lik yaptı. Ted­ris müd­de­ti sı­ra­sın­da ip­ti­dai hariç hal ve ha­re­ke­ti ruus rüt­be­si­ne nail oldu ve ica­zet ver­di­ği sı­ra­da o vakit ki veç­hi­le em­sa­li me­ya­nın­da bir kıta altın li­ya­kat ma­dal­ya­sı ve dör­dün­cü rüt­be­den Os­man­lı ni­şa­nı ile tal­tif edil­di. 1919-1923 yıl­la­rı ara­sın­da Huzur ders­le­ri­ne iş­ti­rak etti. 1929 yı­lın­da kö­yün­de vefat etti.
TAHSİLE KENDİSİNİ ÖYLESİNE KAP­TIR­DI KI
Meh­met Ali Güven’in de­de­si Ali Efen­di İstan­bul'a tah­si­le gider. Oku­ma­ya o kadar he­ves­li ki, ken­di­si­ne gelen mek­tup­la­rı belki ailem­den kötü üzücü bir haber gel­miş­tir, belki de mem­le­ke­te geri dön­mek zo­run­da ka­lı­rım ve eği­ti­mim yarım kalır dü­şün­ce­siy­le açmaz. Tah­si­li­ni ta­mam­lar ve gelen mek­tup­la­rı açar. Bu süre için­de ni­ne­si­nin ko­le­ra sal­gı­nın­da öl­dü­ğü­nü öğ­re­nir.
BA­BA­SI, HACI TAHİR EFENDİ
1877 yı­lın­da Or­ta­köy'de doğdu. İlk ve orta öğ­re­ni­mi­ni Fatih Med­re­se­si’nde yap­tık­tan sonra İla­hi­yat Fa­kül­te­si’ni bi­tir­di. Arabi ve Farsi mü­der­ri­si ola­rak Trab­zon, De­niz­li ve İzmit'te öğ­ret­men­lik yaptı. 1949 yı­lın­da vefat etti. Trab­zon Li­se­si’nde mü­der­ris­ken Ata­türk'ün sor­du­ğu "Vet­ti­ni” su­re­si ile il­gi­li bir so­ru­yu açık­la­dı ve Ata­türk ta­ra­fın­dan pa­ray­la ödül­len­di­ril­di. Ba­ba­sı Hacı Meh­met Ali Efen­di'den kalma aile kü­tüp­ha­ne­si­ni ko­ru­du ve ge­liş­tir­di.
AR­DIN­DAN YA­ZI­LAN­LAR
*KİYMETLİ İNSAN
Dok­tor Meh­met Ali Güven Rize'de vefat etti. Rize’nin ye­tiş­tir­di­ği kıy­met­li in­san­lar­dan bi­ri­si olan Dok­tor Meh­met Ali Güven, uzun yıl­lar Rize Sağ­lık Mü­dür­lü­ğü Dev­let Has­ta­ne­si ta­bi­bi ve ser­best dok­tor ola­rak Rize'ye hiz­met ver­miş­tir. 26 Eylül 1996 Per­şem­be günü Rize'de Kıb­le­da­ğı Köyü’nde top­ra­ğa ve­ri­len Güven 85 ya­şın­day­dı. Meh­met Ali Güven'e Allah’tan rah­met ke­der­li Güven aile­si­ne ve dost­la­rı­na baş sağ­lı­ğı di­le­riz. (Rize Haber Der­gi­si Eylül 1996 Yıl 17 Sayı 162 Sayfa 16)
*SOS­YAL BİR İNSAN­DI
Yeşil Rize’mizin ye­tiş­tir­di­ği ender in­san­lar­dan olan ve bir ömür boyu, Hü­kü­met Ta­bip­li­ği, Sos­yal Si­gor­ta­lar Has­ta­ne­si dok­tor­lu­ğu ya­pa­rak, ay­rı­ca özel mu­aye­ne­sin­de hiz­met ve­re­rek, ken­di­ni mem­le­ke­ti­ne ve hem­şe­ri­le­ri­ne ada­mış­tı.
Her has­ta­sıy­la ya­kın­dan il­gi­le­nen, yaz­dı­ğı re­çe­te­le­rin ilaç­la­rı­nı ec­za­ne­den al­dı­rıp tek tek kont­rol ve tarif ede­rek, has­ta­sı­nı iz­le­yen bu in­sa­nı nasıl ara­ma­ya­lım? Gece gün­düz de­me­den, bil­has­sa bin dokuz yüz kırk­lı yıl­lar­da, yaya ola­rak çağ­rıl­dı­ğı her has­ta­sı­na, sağ­lık­la il­gi­li her va­ka­ya koşan, maddi hiç bir men­fa­at dü­şün­me­den hiz­met veren, bu gü­zi­de in­sa­nı ha­tır­la­ya­lım. Rize’mizin ya­ra­rı­na olan, der­nek ve okul-aile bir­lik­le­ri ile ya­kın­dan il­gi­le­nen, bu sos­yal in­sa­nı bir daha ne­re­de bu­la­lım. Rize’mizde bu anda ha­yat­ta olan, bin­ler­ce ki­şi­yi, ço­cuk­luk çağ­la­rın­dan bu yana te­da­vi eden, isa­bet­li teş­his­le­ri ile sağ­lı­ğı­na ka­vuş­tu­ran, dok­to­ru­mu­zu unut­ma­ya­lım.
Her gece bir iki de­fa­dan az ol­ma­mak üzere, has­ta­ya git­mek için sıcak ya­ta­ğın­dan kal­dı­rı­lan, hiç­bir zaman bık­kın­lık gös­ter­me­yen gay­ret­le görev yapan, bir iyi in­sa­nı içten du­ya­lım. Yeşil Rize’miz­den ye­ni­den Dr. Meh­met Ali Güven gibi, hiz­met ve­recek, iyi insan, iyi va­tan­daş ve iyi dok­tor ye­tiş­me­si için, Allah’a yal­va­ra­lım. Ve ya­şa­dık­ça, dünya dur­duk­ça, Onu rah­met­le ana­lım, ana­lım... (Meh­met Erkan Man­de­voğ­lu Rize Haber Der­gi­si Eylül 1996 Yıl 17 Sayı 162 Sayfa 22)
1996 yı­lın­da 86 ya­şın­day­ken vefat eden de­ğer­li bü­yü­ğü­müz Meh­met Ali Güven’e Allah’tan rah­met di­li­yo­ruz. (Kat­kı­la­rı için Hasan Tun­cer Türüt Ağa­be­yi­me te­şek­kür­ler)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —